- asil kimse
- n. silk stocking
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
asıl azmaz, bal kokmaz — bir kimse veya nesne, ne denli biçim değiştirirse değiştirsin aslını yitirmez, soyluluğunu korur anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
ÂSİL — (C.: Avâsil Usûl) Kovandan bal alan kişi. * Yürürken aceleden yele yele yürüyen kimse … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
soylu — sf. 1) Doğuştan veya hükümdar buyruğuyla, bazı ayrıcalıklara sahip olan ve özel unvanlar taşıyan (kimse), asaletli, asil Soylu kişidir, iyi bir öğrenim görmüştür, zekidir, yeteneklidir. N. Cumalı 2) İyi tanınmış, köklü bir aileden gelen (kimse),… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kılavuz — is. 1) Yol gösteren, tarihî ve turistik yerleri gezerken bilgi aktaran kimse, rehber Mum tutan kılavuzların arkasından içeri girdik. F. R. Atay 2) Herhangi bir alanda ve konuda bilgi veren, yol yöntem gösteren kitap vb Öğrenci kılavuzu. 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
HÜKM-İ ZIMNÎ — Fık: Zımnen vaki olan hüküm. (Bir kimse diğer bir kimse aleyhine; Benim filân şahıs zimmetinde sâbit olacak şu kadar lira alacağıma onun emriyle kefil olmuş idin diye dâva ve o kimse kefâleti ikrar ve borcu inkâr etmekle müddei, borcu isbat… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
emekçi — is. 1) Geçimini yaptığı işlerle sağlayan kimse, amele Çocukluğundan başlayarak emekçilerle, sokaktakilerle düşüp kalkmıştı. H. Taner 2) Geçimini, emeğini sermayeciye satarak sağlayan kimse, proleter Bildiği veya öğrendiği, asıl çalışmalarını… … Çağatay Osmanlı Sözlük
benzer — sf. 1) Nitelik, görünüş ve yapı bakımından bir başkasına benzeyen veya ona eş olan, benzeri, müşabih, mümasil Baksana kız, paşaya benzer yerim var mı benim? H. Taner 2) is., mat. Benzeşim 3) is., sin., TV Bazı önemsiz veya tehlikeli sahnelerde… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çevre — is. 1) Bir şeyin yakını, dolayı, etraf Büyük kentlerin çevreleri gecekondularla sarılmıştır. O. Rifat 2) Kişinin içinde bulunduğu toplumu oluşturan ortam Her girdiği çevreye kişiliği ile birlikte olgun ve asil bir huzur havası getirirdi. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
hırsız — 1. is. Oltadaki asıl iğnenin yanına takılan özel iğne 2. is. Başkasının malını çalan kimse, arakçı, uğru Birleşik Sözler hırsız adım hırsız anahtarı hırsız çekmecesi hırsız feneri hırsız kelepçe … Çağatay Osmanlı Sözlük
yanardöner — sf. 1) Kıpırdadıkça çeşitli renklerde parlayan (kumaş, deri vb.), janjan, şanjan Üzerinde yanardöner lacivert takım, renk zengini kravat. A. İlhan 2) mec. Daldan dala atlanan, konudan konuya geçilen Asıl tadına doyamadığı, abla kardeş ürettikleri … Çağatay Osmanlı Sözlük
ARİSTOKRAT — yun. Sınıf farkını kabul eden ülkelerde asil sayılan kimse. Asilzâde sınıfından olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük